Dr. Agâh Oktay GÜNER'in 20 Nisan 2017 tarihli, YENİÇAĞ Gazetesi'nde yayınlanan Köşe Yazısı: "MİLLET CUMHURİYETİN SAHİBİDİR"


MİLLET CUMHURİYETİN SAHİBİDİR
Anayasa değişikliği oylaması bitti. Açık ve kesin sonuç: Milletimizin Cumhuriyetin ışıklı yolunda yürüme azim ve kararlılığıdır. İktidar devletin bütün kaynaklarını seferber etmiştir. Uçaklar, araçlar, AKP'li belediyelerin para kaynakları cömertçe iktidarın tezi uğruna harcanmıştır. AKP'nin bazı mensupları sütunumda yer vermekten hicap duyduğum çirkinlikte, Hayır'cılara her türlü hakareti yapmışlar fakat devletin savcıları duymazlıktan gelebilmiştir. Devletin zirvesinin Hayır tezini savunanlara reva gördüğü isnatlar aklın alacağı cinsten değildir. FETÖ'cü olmak, PKK'nın iş birlikçisi mevkiine düşmek ve benzeri küfürler alt kademedeki küçük adamlara cüret vermiştir. TV kanalları iktidar zirvesinin konuşmalarını kesintisiz verme görevini mükemmel yerine getirmiştir. Oylama Türk milletine yakışan sükunet içinde başlamış ve bitmiştir. Bu konuda hiç şüphesiz Sn. Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisine yapılan haksız hücumlara cevap vermemesinin etkisi büyüktür. Ayrıca, "Türk Milliyetçileri Hayır Diyor Platformu" çatısında toplanıp Anadolu'yu adım adım dolaşan Sayın Ümit Özdağ, Sayın Meral Akşener, Sayın Koray Aydın ve Sayın Sinan Oğan ile Sayın Atilla Kaya başkanlığında kampanya yürüten Ülkü Ocakları eski Genel Başkanları'nın milliyetçi kimlikleriyle verdikleri mücadele "hayırcılar teröristlerle iş birliği yapıyor" iftirasını çürütmüştür. İktidarın bütün gayretlerine, YSK'nın hukuk dışı kararının yarattığı şaibeye rağmen Evet oylarının ulaşabildiği sonuç %51'dir.

Yüksek katılım
Oylamaya katılım fevkalade yüksek olmuştur. Bunun manası halkımızın meşru düzen içinde sorunları sandıkta çözme iradesidir.

Oylamanın verdiği mesajların en çarpıcı olanı; her türlü baskıya, adaletsizliğe rağmen Ankara, İstanbul ve İzmir'in iktidara karşı oluşudur. Ayrıca sanayi ve ticaretle kaynaşmış hemen bütün şehirlerimiz de "Hayır!" demiştir. Büyük şehir statüsündeki 30 ilin 17'si Hayır safında olup kentli, öncü Türkiye keyfi yönetime ve tek adam rejimine hayır demiştir.

AKP önemli oranda oy kaybetmiş, Bahçeli'nin MHP'si ise bitmiştir. Aslında oylama sonuçları iktidar kanadı için tam bir hezimettir. Bu iktidar her seçimde Anadolu Ajansı'nı kullanarak kendi lehine olan rakamları öncelikle vermiştir. AKP, Ankara ve Eskişehir hariç Orta Anadolu ile Karadeniz'de yeterli oy almış, buna karşılık Trakya ve sahil bölgelerinde "hayır" tezi güçlü başarıya ulaşmıştır.

Sayın Erdoğan'ın sonuçlar ilan edildikten sonra yaptığı konuşma kavgacı üslubun devam edeceği yolunda insana elem veriyor. Türkiye ekonomisi çok ciddi bir krize gebedir. Milletin çok sevdiği altın Cumhuriyet lirasının 1025 TL olmasıyla alarm işareti veriyor. ABD AGİT raporunu bekliyoruz diyor. AB aynı şekilde çok endişeli bir üslupla AGİT raporunu bekliyor. AGİT gözlemcileri, Türkiye'deki referandumu değerlendiren ön raporunu yayınladı. Burada özetle: "Türkiye referandumu, eşit olmayan şartlar altında yürütüldü. YSK'nın mühürsüz oyların da geçerli olacağına dair aldığı son dakika kararı (kanunla çelişiyor)" görüşü dile getirildi.

AGİT Raporunda devamla "oy sayım prosedüründe son değişiklikler önemli bir güvenceyi ortadan kaldırdı, referandumda iki taraf eşit şartlara sahip değildi, evet kampanyası medyayı yönlendirdi" deniliyor. AGİT Heyeti raporunda: "Demokratik süreç için hukuki alt yapı yetersiz" ifadesine yer verirken şu hüküm dile getiriliyor: "Ziyaret ettiğimiz sınırlı sayıdaki sandık düzenli ve verimliydi. Anayasa Referandumunda idari kaynaklar "Evet" kampanyası lehine uygunsuz olarak kullanıldı. Medyada tarafların eşit şekilde yer almasına izin verilmedi. YSK'nın tarafsız yapısı ortadan kaldırıldı."

Görüldüğü gibi bu rapor ABD'nin ve özellikle AB'nin Türkiye'ye karşı politikalarını büyük ölçüde şekillendirecektir. Sayın Erdoğan'ın ülke içindeki şartları da göz önüne alarak daha dikkatli ve yapıcı bir üslubu benimsemesi memleketin ve kendisinin hayrına olacaktır.

Çetin bir dönemdeyiz
Esnaf, sanatkar, bilhassa köylü, işçi fevkalade ağır ekonomik şartlardadır. İşçi ve memur emeklileri şu anda açlığa mahkûmdur. Doğudaki terörizmle mücadeleyi hızla başarıya götürmek lazımdır. Bu iş bitmelidir. Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması ve iç savaşın bitmesi için çalışılmalıdır. Bu ülkede istikrarın yeniden tesis edilmesinden sonra Suriyeli sığınmacıların vatanlarına dönmesi için gerekenler yapılmalıdır. Böylelikle terörle mücadele ve Suriyeli sığınmacılar için harcanan kaynaklar yatırıma yönlendirilebilir. Devlet katında her türlü israfa ve prestij yatırımlarına son verilmelidir. İşsizliğin geldiği boyutlar göz önüne alınarak gayrimenkul yatırımlarından vazgeçilmeli, işsizliği emecek sanayi yatırımlarına girilmelidir.

Cumhuriyeti kuran kadro ve Cumhuriyetin temel felsefesi ile kavga etmek yerine Onların zafer sırları aranmalıdır. Türkiye çok çetin bir dönemden geçiyor. Ağır problemler ve bilhassa dimdik ayakta duran muhalefet görülmelidir. Kurtuluşumuz kuru kavgada değil, ciddi ilmi çalışmalarda ve namuslu gayretlerde gizlidir. Uyanan devi iyi görmek gerekiyor.

Yazan: Dr. Agâh Oktay GÜNER

    

Döviz Fiyatları

ANKARA'da 3 Günlük Hava Durumu

Başkanımız

Köşe Yazıları

Gazete 1. Sayfaları

Röportajlar

Son Eklenen Video

Konferans Formu