Dr. Agâh Oktay GÜNER'in 23 Kasım 2017 tarihli, YENİÇAĞ Gazetesi'nde yayınlanan Köşe Yazısı: "TBB'NİN ÖRNEK GAYRETİ TÜRK-AV"


TBB'NİN ÖRNEK GAYRETİ TÜRK-AV
Türkiye Barolar Birliği (TBB), sahip olduğu bilgi ve tecrübe birikimine, kadrolarının vatan sevgisini kanat yaparak hizmet çizgisini yükseltiyor. Nitekim bu ışıklı başarılara bir yenisinin eklendiğini görüyoruz; "Türk Dili Konuşan ve Akraba Ülkeler Avukat Örgütleri Birliği" (TÜRK-AV). Ankara'da Barolar Birliği'nde düzenlenen toplantıda bu çok önemli ve faydalı kuruluşu tanıdım.

TÜRK-AV, tarih ve kültür bakımından dost ve kardeş ülkelerin avukatları arasında var olan olumlu ilişkileri ve iş birliği imkânlarını  daha verimli ve kalıcı hale getirmek arzusu ile TBB'nin girişimleriyle kurulmuş olan uluslararası bir teşkilattır.

Amacı: Avukatlık mesleğini geliştirmek, avukatlık örgütlerinin etkinliğini artırmak, hukukun üstünlüğü ilkesini güçlendirmek, üye ülkelerin mevzuatını uyumlu hale getirmektir.

TÜRK-AV'ın çatısı altında TBB, Moğolistan Avukatlar Birliği, Gürcistan, Azerbaycan, Kırgızistan Barolar Birlikleri, Kazakistan Cumhuriyet Barosu, Arnavutluk Ulusal Avukatlar Odası olmak üzere 7 kurucu üye bulunmaktadır. Kosova, Bosna-Hersek, Kıbrıs Türk Barolar Birlikleri, Moldova Cumhuriyeti Avukatlar Birliği katılımcı üyelerdir. Ayrıca 5 gözlemci üye bulunmaktadır. (Rusya Federal, Dağıstan Cumhuriyeti, Tataristan Cumhuriyeti, Başkurdistan Cumhuriyeti Avukatlar Odaları, Uluslararası Karadeniz-Hazar Ülkeleri Hukukçular Birliği.)

Ankara'da 9 Kasım'da yapılan toplantının bir de sürprizi vardı: Ellerinde bayraklarıyla toplantıya giren Türkmen çocukları...

TBB'nin; savaş sebebiyle Suriye ve Irak'tan kaçarak Türkiye'ye sığınan Türkmen ailelerin çocukları için düzenlediği yaz okuluna katılan 45 Türkmen çocuk 9 Kasım'daki törende sertifikalarını aldı.

Bu örnek çalışmayı ve TÜRK-AV'ı kurma, geliştirme gayretini gönülden tebrik ediyorum. Barolar Birliği Başkanı Sayın Metin Feyzioğlu ailesinden gelen bir kültür geleneğinin temsilcisidir.

"Kimsenin ipini çekecek adam değilim"
Dedesi Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu Türk siyaset hayatında yer almış değerli isimlerdendir. Partisinin Kayseri il başkanından dinlediğim iki hatırayı sizlerle paylaşmak isterim; 1977-80 meclisinde bazı aşırı Kürtçü milletvekilleri, T. Feyzioğlu'nun Meclis kürsüsünde yaptığı Türklüğü, millet sevgisini anlatan, bölücülüğü lanetleyen konuşmasından sonra O'nu dövmeye teşebbüs ettiler. İhsan Kabadayı "Hadi Agâh Bey Feyzioğlu'na sahip çıkalım" dedi. Arkasına geçti ben de yönümü hocaya dönerek önünde durdum. Bizim varlığımız saldırganları durdurmaya yetti. Gazeteler bu olaya fotoğraflarla yer verdi. Kayseri milletvekili olan rahmetli Feyzioğlu bu fotoğraflardan birisini keserek cüzdanına koymuş. Kayseri'ye gittiğinde il başkanı ve arkadaşlarına "Bakın yanımda tek bir Kayseri milletvekili yok. Beni Konya milletvekilleri korudu" demiş.

Kayseri'ye "Seyyit Burhanettin Derneği"nin davetlisi olarak konuşma yapmak üzere pek çok kereler gittim. Bu dernek güzel bir akılla bütün siyasi partilerin eski il başkanlarını yönetime almıştı. Bu sayede tam bir birlik sağlanmıştı.

Tabii o yıllarda T. Feyzioğlu'nun Koç amblemli partisi artık yoktu. 1980'de diğer bütün siyasi partiler gibi kapatılmıştı. Değerli eski il başkanından dinlediğim ikinci hatırayı millî hafızaya emanet ediyorum; T. Feyzioğlu 80 darbesini takip eden günlerde il başkanını telefonla arar  ve "askerler başbakanlık teklif etti" der. İl Başkanı'nın "Kabul ettiniz değil mi? Yıllardır beklediğimiz sizin başbakanlığınız değil miydi?" sorusunu "Kayseri'ye geldiğimde görüşürüz" diye geçiştirir.  Kayseri'ye gelir ve il başkanına; "Askerler, Türkeş ve Erbakan'ı asmakta kararlılar. Ben kimsenin ipini çekecek adam değilim. Kabul etmedim ve ısrarla Ulusu'yu teklif ettim der."(1)

Torununun yolunu dedesi çizdi
Dede Feyzioğlu'nun; ölçüleri hukuka saygı, anayasa hakimiyeti ve kuvvetler ayrımı ilkesine sadakat bugün torununun yolunu çizmiştir. Torun Feyzioğlu bu çalışmaların içerisindedir. TBB'nin bu gayretleri diğer kuruluşlara örnek olmalıdır.

Türkiye her zamankinden daha çok millî insan tipine muhtaçtır. Millî insan kendi meslek dalında ülke gerçeklerini, sorunlarını eksiksiz bilir. Çareler düşünür, okur, araştırır, öğrenir. Dünyaya açıktır. Çağın gidişini takip eder. Hiç bir tartışılmaz düşüncenin mensubu değildir. Başka türlü demokrat olmak mümkün değildir. Bazıları gözlük takmış atlar gibi kendi fikirleri içine hapsolmuştur.

TBB Başkanı Sayın M. Feyzioğlu'nu, değerli mesai arkadaşlarını, kadrolarını insan hakları, hukukun üstünlüğü ve gerçek demokrasi yolundaki çalışmalarından dolayı gönülden tebrik ediyorum. Türk Kültür Dünyası ile ilgili gayretlerinin devamını diliyorum.

.....

(1) Agâh Oktay Güner'in yayına hazırlanan "Siyasi Hatıralar" kitabından.

Yazan: Dr. Agâh Oktay GÜNER

    

Döviz Fiyatları

ANKARA'da 3 Günlük Hava Durumu

Başkanımız

Köşe Yazıları

Gazete 1. Sayfaları

Röportajlar

Son Eklenen Video

Konferans Formu