Dr. Agâh Oktay GÜNER'in 14 Nisan 2016 tarihli, YENİÇAĞ Gazetesi'nde yayınlanan Köşe Yazısı: "TERÖR ANCAK BÖYLE BİTER"


TERÖR ANCAK BÖYLE BİTER
Meydanları dolduran on binler, "Şehitler ölmez! Vatan bölünmez!" diye kükrüyor. Ne çare birliğin, kardeşliğin bu müthiş çizgilerine rağmen giden gelmiyor. Son üç ayda verdiğimiz şehit sayısı 400'e ulaşmış!..

400 yiğit yok. 400 ocak sönmüş. Temizlik operasyonları sürüyor. Neden nokta operasyonu yapmıyoruz? Çünkü bölgede çok ciddi istihbarat zafiyeti var. Bu konularda çalışmış sorumluluk almış şahsiyetler; bilhassa il ve ilçe istihbarat birimlerinin yetersizliğini ifade ediyor. Bu birimlerde bölge ve örgütün potansiyeli risk ve tehditlere yönelik stratejik istihbarat kabiliyeti olmadığı gibi ayrıca taktik istihbarat açısından da ciddi eksiklikler olduğu belirtiliyor. İstihbarat birimlerinin ilgi ve yoğunlaşma alanları farklı olduğu için terör örgütlerine yönelik ciddi istihbarat zafiyeti içindeyiz. Bu zafiyetten dolayı nokta operasyonları yapılamıyor. Süpürme operasyonları yapılıyor bu da kayıpların artışını beraberinde getiriyor.

***

Acı bir gerçeği hep beraber itiraf edelim; "Asker kışladan çıkmasın, polisler karakolda kalsın" emrinin geçerlikte olduğu üç yıl boyunca örgüt yatmamış, uyumamış ve şehir çatışmasının bütün hazırlıklarını yaparak, bu zamanı değerlendirmiştir. Hükümetin sayesinde sorumluluk taşıyan birimler gözlerinin önünde bu çalışmalar olurken üst makamlara bildirmenin ötesine gidememiştir. Bu sayede terörist örgüt silah yelpazesini zenginleştirmiş, ağır silahlara ve çok güçlü patlayıcılara sahip olmuştur. Daha önce teröristlerin elinde bu kadar güçlü silahlar bulunmadığından mücadelede yeni bir anlayış gerekmekte, bölgedeki birliklerin tedbirleri ile teçhizatlarının acilen yeni şartlara uydurulması elzem hale gelmektedir.

Hükümet çok yanlış bir biçimde iç hizmet kanununu değiştirmiş 35. maddenin TSK'ya verdiği yetkiyi kaldırmıştır. Asker, terör bitirildikten sonra bazı çevrelerin etkisiyle hükümetin kendisini mahkemeye sevk etmeyeceğinden emin değildir. Geçmişte KCK'ya operasyon yapan polislerin açılan soruşturmalarla linç edilmek istenmesi ve oradan oraya sürülmesi sebebiyle polisin ve askerin PKK ve KCK'ya yeni ve kapsamlı bir operasyon ajandası hazırlama cesareti kalmamıştır.

Teröristlerle çarpışanların öncelikle hukuki güvenceye kavuşturulması elzemdir. Sıkıyönetim olmadığı sürece terörist örgütün elemanları cıva gibi kayar. Terörün doğudan batıya yayılmahareketini önleyecek, kökünden kesecek olan irade de sıkıyönetimle ortaya çıkar.

Teröristlerin; dostlarımızın sayesinde sahiplendiği silahlarla bölgenin coğrafyasına hakim olma yolunda mesafe aldığını söylemek durumundayız. Tecrübeli, bölgeyi tanıyan emniyetçilerin görevden uzaklaştırılması, güvenli operasyon için gerekli zamanın verilmemesi, (güvenlik personelinin can güvenliği için gerekli önlemler alınmadan acele operasyon istenmesi) bölgede görev yapan personelin önemli bir bölümünün geçici görevle sevk edilmiş, bölgeyi tanımayan personelden meydana gelmesine sebep olmuştur. Bölgeyi tanımayan geçici görevlendirme ile buraya gelmiş personelin çoğu şehit düşmüştür ve düşmektedir.

***

Bu iktidarın en büyük yanlışı devleti çalışma düzeni ve hukuk sisteminden ayırarak kendi kafasına göre şekillendirmek istemesidir. Emniyet Teşkilatı, iktidarlarının ilk yıllarında Fethullahçı polislere teslim edilmiş sonra bunlar hasım kabul edilerek temizlenmek istenirken, pek çok tecrübeli Emniyetçi de tasfiye edilmiştir. Yeterli devlet tecrübesine sahip olmayan iktidar ne yazık ki çok değerli zamanları israf etmiş, araştırmak öğrenmek yerine peşin hükümle devlet teşkilatını hallaç pamuğu gibi atmıştır. Nitekim dış politikadaki başarısızlık ve yalnızlığımız, millî eğitimdeki korkunç denilmeye layık kayıplarımız hep bu aklın sonucudur.

Patlayacak bomba haline getirilmiş evler, buralarda yaşayanlar akıllı bir planlama ile tespit edilmelidir. Bölgede yaşayan insanlarımızın ve diğer canlıların can ve mal güvenliği için en az Suriyeli göçmenlere gösterilen özen gösterilmelidir. İnsanlarımıza yeni mekan şartlarında gerekli para, malzeme sağlandıktan sonra bu binaların bulunduğu mahalleler ve yerleşim birimleri icabında her türlü patlayıcı kullanılarak toptan yıkılmalıdır. Keskin nişancıların sinsi yuvalarına ulaşmanın ve onları yok etmenin, bomba tuzaklarını temizlemenin başka çaresi yoktur.

Devlet yönetiminde hakikatle mağlup olmayı bilmenin büyük yeri ve ağırlığı vardır. Israrla sıkıyönetim ilan edilsin dememizin sebebi daha fazla kan dökülmesini önlemektir. Bugünkü politikalarda ısrar etmek, polis sayısını artırmak vurulacak hedef sayısını çoğaltmaktır.

Yazan: Dr. Agâh Oktay GÜNER

    

Döviz Fiyatları

ANKARA'da 3 Günlük Hava Durumu

Başkanımız

Köşe Yazıları

Gazete 1. Sayfaları

Röportajlar

Son Eklenen Video

Konferans Formu